RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE

THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS

8 Ocak 2011 Cumartesi

Gazze Gençleri Ayaklanıyor- (GYBO) - Gaza Youth Breaks Out


Filistin ile dayanışma afişi/banner in solidarity with Palestine
action by OnstON/bay perşembe
Agustos/August 2006




Gazze Gençliğinin Değişim Manifestosu

İsrail'i siktir et. Hamas'ı siktir et. El Fetih'i siktir et. UNRWA(Birleşmiş Milletler Orta Doğu'daki Filistin'li Göçmenler için Yardım ve Çalışmalar Ajansı)'nı siktir et. ABD'yi siktir et! Bizler, Gazze Gençliği olarak, İsrail’den, Hamas’tan, işgalden, insan hakları ihlallerinden ve uluslararası toplumun kayıtsızlığından o kadar bıktık ki!


Çığlık atmak ve İsrail’in ses duvarını aşan F16’ları gibi; bu suskunluk, adaletsizlik ve umursamazlık duvarını yıkmak istiyoruz; yaşağıdımız bu boktan durumdan kaynaklanan uçsuz bucaksız hüsranı dışarı salmak için ruhlarımızın olanca güçüyle bağırmak istiyoruz; kâbus içinde kâbus yaşayan iki tırnak arasındaki pireler gibiyiz, umuda ve özgürlüğe yer yok. Bu politik mücadelenin içinde kapana kısılmaktan bıktık; uçakların evlerimizin üzerinde uçuştuğu kömür karası gecelerden bıktık; masum çiftçilerin topraklarını işledikleri için tampon bölgede vurulmalarından bıktık; silahlarıyla ortada gezen sakallı adamların güçlerini suistimal etmelerinden, inandıkları uğruna protesto düzenleyen genç insanları dövmelerinden veya hapse tıkmalarından bıktık; bizi ülkemizin geri kalanından ayıran ve pul kadar bir toprak parçasına hapseden utanç duvarından bıktık; terörist gibi, cebi patlayıcı dolu şer gözlü ev yapımı fanatikler gibi gösterilmekten bıktık; uluslararası toplumun gösterdiği umursamazlıktan, kaygılarını belirten ve önerge taslakları hazırlayıp mutabakata vardıklarını uygulamaya koymada korkaklık sergileyen sözde uzmanlardan bıktık; boktan bir hayat yaşamaktan, İsrail tarafından hapsedilip, Hamas tarafından dövülmekten ve dünyanın geri kalanı tarafından da tamamen gözardı edilmekten bıktık usandık.

İçimizde büyüyen bir devrim var; bu enerjiyi statükoya meydan okuyacak ve bize bir tür umut verecek birşeye dönüştüremezsek, bizi yokedecek devasa bir memnuniyetsizlik ve hüsran. Yüreklerimizi hüsran ve umutsuzlukla titreten son damla, 30 Ekim’de, önde gelen bir gençlik örgütü olan Sharek Gençlik Forum’una (www.sharek.ps) silahları, yalanları ve saldırganlıklarıyla gelerek herkesi dışarı atıp, kimilerini hapsettiklerinde ve Sharek’in çalışmasını yasakladığında gerçekleşti. Gerçekten de kâbus içinde bir kâbus yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz baskıyı anlatacak kelimeleri bulmak zor. İsrail’in çok etkin bir biçimde götümüzü bombalayarak binlerce evi ve daha çok sayıda yaşamı ve düşleri yokettiği "Dökme Kurşun Operasyonu"nda canımızı zar zor kurtardık. Amaçladıkları gibi Hamas’ı bertaraf edemediler, ama kaçacak hiçbir yerimiz olmadığı için bizi kesinlikle sonzuza dek korkutup herkese travma sonrası stress bozukluğu saçtılar.

Bizler kederli gençliğiz. İçimizde günbatımının tadını çıkarmayı zor kılacak kadar devasa bir ağırlık taşıyoruz. Kara bulutlar ufku boyarken ve kasvetli anılar onları kapadığımız her anda gözlerimizin önüne gelirken, nasıl çıkaralım tadını? Acıyı gizlemek için gülümsüyoruz. Savaşı unutmak için gülüyoruz. Burada ve şu anda intihar etmemek için umut etmeye devam ediyoruz. Savaş sırasında İsrail’in bizi dünya üzerinden silmek istediğini açıkça hissettik. Geçtiğimiz yıllarda Hamas düşüncelerimizi, davranışlarımızı ve hedeflerimizi kontrol edebilmek için elinden geleni yaptı. Bizler füzelerle yüzleşmeye alışmış, normal ve sağlıklı bir yaşam sürmek gibi imkânsız bir görev taşıyan ve toplumumuzda kötücül bir kanser hastalığı gibi yayılan, kargaşa yaratıp etkin bir biçimde yolunun üstündeki bütün yaşayan hücreleri, düşünceleri ve hayalleri öldüren ve terör rejimi insanları ile insanları felç eden muazzam bir organizyon tarafından anca katlanılan bir gençlik nesliyiz. İçinde yaşadığımız hapishane, sözde demoratik bir ülke tarafından ayakta tutulan hapishane de cabası.


Tarih kendini en acımasız biçimde tekrarlıyor ve görünüşe bakılırsa kimsenin umrunda değil. Korkuyoruz. Burada, Gazze’de hapsedilmekten, sorgulanmaktan, dayak yemekten, işkence görmekten, bombalanmaktan, öldürülmekten korkuyoruz. Yaşamaktan korkuyoruz, çünkü attığımız her adım iyice değerlendirilmiş ve gözden geçirilmiş olmalı, heryerde engeller var, istediğimiz gibi hareket edemiyoruz, istediğimizi söyleyemiyoruz, istediğimizi yapamıyoruz, hatta bazen istediğimiz gibi düşünemiyoruz, çünkü işgal beyinlerimizi ve kalplerimizi o kadar feci bir şekilde işgal etti ki canımız acıyor, sonsuz hüsran ve öfke gözyaşları akıtmak istememize neden oluyor!

Nefret etmek istemiyoruz, bütün bu duyguları hissetmek istemiyoruz, artık kurbanlar olmak istemiyoruz. YETER! Yeter bu kadar acı, yeter bu kadar gözyaşı, yeter bu kadar ıstırap, yeter bu kadar kontrol, engeller, adil olmayan gerekçelendirmeler, terör, işkence, mazeretler, bombalamalar, uykusuz geceler, ölü siviller, kara hatıralar, kasvetli bir gelecek, kalp ağrıtan mevcut durum, bozulmuş politika, fanatik politikacılar, dini martavallar, yeter bu kadar hapsedilmişlik! DUR DİYORUZ! İstediğimiz gelecek bu değil!

Üç şey istiyoruz. Özgür olmak istiyoruz. Normal bir yaşam sürebilmek istiyoruz. Barış istiyoruz. Bunları istemek çok mu? Biz Gazze’li genç insanlar ve başka yerlerdeki yandaşlardan oluşan ve Gazze gerçeği bu dünyadaki herkes tarafından, sessiz onay veya yüksek sesli umursamazlık kabul edilemeyecek ölçüde bilinene kadar durmayacak bir barış hareketiyiz.

İşte Gazze Gençliğinin Değişim Manifestosu!

Etrafımızı kuşatan işgali yokederek başlayacağız, bu zihinsel hapsedilmeden kurtulacağız ve onurumuz ile özssaygımızı geri kazanacağız. Direnişle karşılaşacağımıza rağmen başımız dik yürüyeceğiz. İçinde yaşadığımız bu sefil şartları değiştirmek için gece gündüz çalışacağız. Duvarlara rastladığımız yerde, hayaller yaratacağız.

Sadece senin –evet, şu anda bu bildiriyi okumakta olan senin! – bizi desteklemeni umut ediyoruz. Nasıl yapacağını öğrenmek için lütfen [facebook]duvarımıza yaz ya da bizimle doğrudan temasa geç:

freegazayouth@hotmail.
Facebook: http://www.facebook.com/pages/Gaza-Youth-Breaks-Out-GYBO/118914244840679?ref=ts
Twitter: http://twitter.com/GazaYBO
Özgür olmak istiyoruz, yaşamak istiyoruz, barış istiyoruz.

Özgür Gazze Gençliği

Eğer yardım etmek istersen, şimdilik aşağıdaki birkaç yöntem olabilir:
1) Manifestoyu paylaşıp destekleyerek.
2) Arkadaşlarınıza e-mail gönderip, Farklı sosyal ortamlarda bize katılmalarını isteyerek (Facebook, Twitter gibi).
3) Manifestoyu kendi dilinize çevirerek ve onu bize göndererek.
4) Kendi ülkenizdeki gazetecilere manifestoyu göndererek.
5) Filistin sorunuyla ilgili ve/veya bizim varlığımızdan haberi olan gençlik haklarıyla alakalı kendi ülkenizle organizasyonlar yaparak.
6) Facebook'ta, Gazze'deki gençlerin ihlal edilen haklarıyla ilgili bağlantılar göndererek
7) Bu konuda ülkenizde bir etkinlik organize etmek ve/veya Gazze dışındaki bir grup genç, politikacı ya da başkalarıyla konuşabileceğimiz bir Skype konferansı organize ederek.
8) Daha fazla insana ulaşabilmemiz için fikirler önermek.

Gazze Gençleri Ayaklanıyor (GYBO)
Kaynak: http://gazaybo.wordpress.com/
Türkçe kaynak/çeviri: İnternationalAForum
.............................................

GYBO – Manifesto

Fuck Israel. Fuck Hamas. Fuck Fatah. Fuck UN. Fuck UNWRA. Fuck USA! We, the youth in Gaza, are so fed up with Israel, Hamas, Fatah, the occupation, the violations of human rights and the indifference of the international community! We want to scream and break this wall of silence, injustice and indifference like the Israeli F16’s breaking the wall of sound; scream with all the power in our souls in order to release this immense frustration that consumes us because of this fucking situation we live in; we are like lice between two nails living a nightmare inside a nightmare, no room for hope, no space for freedom. We are sick of being caught in this political struggle; sick of coal dark nights with airplanes circling above our homes; sick of innocent farmers getting shot in the buffer zone because they are taking care of their lands; sick of bearded guys walking around with their guns abusing their power, beating up or incarcerating young people demonstrating for what they believe in; sick of the wall of shame that separates us from the rest of our country and keeps us imprisoned in a stamp-sized piece of land; sick of being portrayed as terrorists, homemade fanatics with explosives in our pockets and evil in our eyes; sick of the indifference we meet from the international community, the so-called experts in expressing concerns and drafting resolutions but cowards in enforcing anything they agree on; we are sick and tired of living a shitty life, being kept in jail by Israel, beaten up by Hamas and completely ignored by the rest of the world.


There is a revolution growing inside of us, an immense dissatisfaction and frustration that will destroy us unless we find a way of canalizing this energy into something that can challenge the status quo and give us some kind of hope. The final drop that made our hearts tremble with frustration and hopelessness happened 30th November, when Hamas’ officers came to Sharek Youth Forum, a leading youth organization (www.sharek.ps) with their guns, lies and aggressiveness, throwing everybody outside, incarcerating some and prohibiting Sharek from working. A few days later, demonstrators in front of Sharek were beaten and some incarcerated. We are really living a nightmare inside a nightmare. It is difficult to find words for the pressure we are under. We barely survived the Operation Cast Lead, where Israel very effectively bombed the shit out of us, destroying thousands of homes and even more lives and dreams. They did not get rid of Hamas, as they intended, but they sure scared us forever and distributed post traumatic stress syndrome to everybody, as there was nowhere to run.
We are youth with heavy hearts. We carry in ourselves a heaviness so immense that it makes it difficult to us to enjoy the sunset. How to enjoy it when dark clouds paint the horizon and bleak memories run past our eyes every time we close them? We smile in order to hide the pain. We laugh in order to forget the war. We hope in order not to commit suicide here and now. During the war we got the unmistakable feeling that Israel wanted to erase us from the face of the earth. During the last years Hamas has been doing all they can to control our thoughts, behaviour and aspirations. We are a generation of young people used to face missiles, carrying what seems to be a impossible mission of living a normal and healthy life, and only barely tolerated by a massive organization that has spread in our society as a malicious cancer disease, causing mayhem and effectively killing all living cells, thoughts and dreams on its way as well as paralyzing people with its terror regime. Not to mention the prison we live in, a prison sustained by a so-called democratic country.

History is repeating itself in its most cruel way and nobody seems to care. We are scared. Here in Gaza we are scared of being incarcerated, interrogated, hit, tortured, bombed, killed. We are afraid of living, because every single step we take has to be considered and well-thought, there are limitations everywhere, we cannot move as we want, say what we want, do what we want, sometimes we even cant think what we want because the occupation has occupied our brains and hearts so terrible that it hurts and it makes us want to shed endless tears of frustration and rage!

We do not want to hate, we do not want to feel all of this feelings, we do not want to be victims anymore. ENOUGH! Enough pain, enough tears, enough suffering, enough control, limitations, unjust justifications, terror, torture, excuses, bombings, sleepless nights, dead civilians, black memories, bleak future, heart aching present, disturbed politics, fanatic politicians, religious bullshit, enough incarceration! WE SAY STOP! This is not the future we want!

We want three things. We want to be free. We want to be able to live a normal life. We want peace. Is that too much to ask? We are a peace movement consistent of young people in Gaza and supporters elsewhere that will not rest until the truth about Gaza is known by everybody in this whole world and in such a degree that no more silent consent or loud indifference will be accepted.

This is the Gazan youth’s manifesto for change!
We will start by destroying the occupation that surrounds ourselves, we will break free from this mental incarceration and regain our dignity and self respect. We will carry our heads high even though we will face resistance. We will work day and night in order to change these miserable conditions we are living under. We will build dreams where we meet walls.


We only hope that you – yes, you reading this statement right now! – can support us. In order to find out how, please write on our wall or contact us directly: freegazayouth[at]hotmail.com

We want to be free, we want to live, we want peace.


FREE GAZA YOUTH!


If you want to help, here are some ways for now:


1.Promoting our manifesto by sharing it

2.Sending an email to your friends asking them to join us in our different social accounts (Facebook, Twitter)

3.Translating the manifesto to your language and sending it to us

4.Sending the manifesto to journalists in your country

5.Making organizations in your countries that are concerned with the Palestinian issue and/or youth rights know about our existence

6.Posting links about violation of youth’s rights in Gaza on our wall

7.Planning an event in your country about this issue and/or organizing for a skype conference, where we are able to talk with a group of youth, politicians or others outside Gaza

8.Suggesting us ideas for reaching out to a greater number of people

GYBO Team

Hiç yorum yok: