RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE

THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS

27 Ekim 2009 Salı

PUBLİC ENEMY

PUBLİC ENEMY

Exhibition-Fanzine- Street Art- Forum-Showing- Blog

Winter 2010

Project Coordinator: Rafet Arslan

Project Partner: KargART

Supporters: Underground Poetix, Aktif Kolektif, Hayalbaz Sanat, Sürrealist Eylem Türkiye, Punk-Art Kolektif



How to become a public enemy

İn the last three decades, conceptions of consensus and compromise have become the essential values of global culture-life style. As this culture based on the dialogue instead of conflict develops; tendency to docility of human existence gets deeper…

Evey alternative served in the daily life is based on “free” choices amongst intra-system role models. However, as long as human makes her/his choices within the existing mechanisms, s/he advances her/his own slavery. Then, this slavery can head towards a company as well as a church.


In the advancement of the concept of political correctness, both self and external censorship have their place in individual minds.

Every production or existence that don’t venture settling accounts with the world, civilization, human and being isolated will only strengthen the system. Thus, we have to organize our pessimism. Because organizing pessimism, in Bejaminian terms, means to banish the moral methaphor in the first place. We have to be violent, against the violence capturing everday life. We can start by remembering the fertile energy of nihilist aggression.


Liberation from the pornography produced in all aspects of life by the system will be with the a new pornography that will occur by exploding inside and transcending itself. This is the pornography politics.



The public enemy is against politics. The public enemy is agaist defiance as much as power, against the defiance that turns into a role model. Our need is a total rejection of any kind of sickness of the society. To foster new existences, new conditions and new mutations…
translated by: Michele

26 Ekim 2009 Pazartesi

aktif kollektif: piç hikaye









bir serginin bilinçaltı. ilk oda, ana rahmi...

18 Ekim 2009 Pazar

Yanan Ruhların Köprüleri yada Dicle Koğacıoğlu


Çok fazla acı var, dayanamıyorum- diyerek sonsuzluk köprüsüne doğru bedenini bıraktı Dicle hoca..
ve ekledi: paramı ve herşeyimi hayvanlara bağışlayın..
Dicle hocanın aydınlık yüzü; vakitsiz, zamansız, düzensiz 1 devrimin hayaletini fısıldıyor.
huzur için de yat!

Sürrealist Eylem Türkiye

16 Ekim 2009 Cuma

Phosphor 2



“It would not be an exaggeration to state that, without grasping the fundamental and continuing importance of objects (both poetically and critically) within the surrealist movement, one would fail to understand Surrealism itself.”

from the editorial, Of Phantoms and Representations, by Kenneth Cox

72 pages • B5 format • ISSN 1755-0009

texts, stories, poems images on the theme of

PHANTOM OBJECTS


includes

Bruno Solarik, Palpable Phantoms - as perceived by the interwar Czechoslovak surrealists

Tributes to Franklin Rosemont by Michaël Löwy and Guy Ducornet

Fetish and The Magic of Objects - two essays by Jan Švankmajer

Midland Red – a short story by John Hartley Williams

The Substanced Object and Melancholy Ghosts – two illustrated reflections by Eugenio Castro


Stephen J. Clark, The Absent Double – an essay on objects

Pervert, Tramp or Delinquent? - reflections by Peter Overton upon the game ‘Explorations of Absence’ played by Leeds Surrealist Group

poems by - Andrew Boobier, Franklin Rosemont


images by – Jan Drabble, Kathleen Fox, Peter Overton, Franklin Rosemont, John Welson

Price £ 6.00

plus additional postage – £0.76 UK 2nd Class

AIRMAIL: £1.90 Europe – £3.00 Rest of World

SURFACE MAIL: £1.80 Europe & Rest of World

Cheques / POs / IMOs payable to “Surrealist Editions”

to: Phosphor, 6 Aberdeen Grove, LEEDS, LS12 3QY, England

*** To transact via PayPal please email your order to surrealisteditions@surrealism.madasafish.com and you will receive a payment request ***

14 Ekim 2009 Çarşamba

Brassai- Gaffiti





1-passion graffiti
2- swastika graffiti

11 Ekim 2009 Pazar

Toplum Düşmanı- Action



Toplum Düşmanı Olabilmek İçin

Son 30 yıl içinde uzlaşma/konsensus kavramları küresel kültürün-hayat tarzının temel değerleri haline geldi.çatışma yerine müzakereyi temel alan bu kültür geliştikçe, insan var oluşunun uysallık eğilimi artmaktadır.

Gündelik hayatın sunduğu her seçenek, sistem içi rol modelleri arasından ‘özgürce’ seçim yapmak üzerine kuruludur. Oysa insanoğlu verili düzenekler içinde seçim yaptıkça köleliliği daha da artmaktadır. Arık bu kölelik her hangi bir kiliseye olduğu gibi, bir şirkete de yönelebilmektedir.

Politik doğruculuk denen kavramın ilerleyişiyle, dış sansür yanında otosansür de tek tek bireylerin beyinlerinde yer sahibi olmuştur.

Dünya ile uygarlık ile insan ile kökten hesaplaşmayı, yalnız kalmayı göze almayan her üretim ya da varoluş sistemi güçlendirmekten başka işe yaramayacaktır. Bu yüzden kötümserliğimizi örgütlemek zorundayız. Çünkü kötümserliği örgütlemek demek, kelimenin Benjaminci anlamıyla ilk başta ahlaki metaforu kapı dışarı etmek demektir. Gündelik hayatı ele geçiren şiddet karşısında, şiddetli olmalıyız. Nihilist saldırganlığın doğurgan enerjisini hatırlayarak işe başlayabiliriz
Sistemim hayatın her alanında ürettiği pornografiden çıkış, içten patlayarak pornografiyi aşacak; yeni bir pornografi ile olacaktır; porno politik ile mümkün olacaktır.



Toplum düşmanı politikaya karşıdır, iktidara olduğu kadar muhalefete de karşıdır, bir rol modeline dönen muhalifliği de karşıdır. İhtiyacımız toplumun taşıdığı her türlü hastalığa karşı, total bir reddiyedir. Yeni var oluşları, durumları, mutasyonları büyütmek için.

2009/Agustos
Rafet Arslan

TOPLUM DÜŞMANI

sergi-fanzin-sokak-forum-gösterim-blog

Kış 2010

Proje koordinatörü: Rafet Arslan

Proje Paylaşımcısı: KargArt

Proje Destekçileri: Underground Poetix, Aktif Kolektif, Hayalbaz Sanat, Sürrealist Eylem Türkiye

http://www.toplumdusmani-action.blogspot.com/

5 Ekim 2009 Pazartesi

Sürrealist Kent Olarak Paris-( 1 kolaj denemesi)











'Bu şeyler arasında tam ortasında, gerçeküstücülerin düşlerini en çok süsleyen nesne, Paris şehri durur. Ama yalnızca isyan onun gerçeküstücü yüzünü tümüye açığa çıkarabilir.Hiç bir yüz, bir şehrin gerçek yüzü kadar gerçeküstücü değildir.

Sefaletin, yalnızca toplumsal değil, aynı zamanda mimari sefaletin, iç mekanların sefaletinin, köleleştirilmiş ve köleleştiren şeylerin birden nasıl bir devrimci nihilizme dönüştürüleceğini ilk görenler bu kahinler, bu müneccimlerdir.'
Gerçeküstücülük/ W. Benjamin


AYÇİÇEĞİ

Pierre Reverdy'ye

Yaz biterken Halles'den geçen gezgin kadın

Ayak parmaklarının ucunda yürüyordu

Umutsuzluk, büyük ve güzel yılanyastıklarınını göğe yuvarlıyordu

Ve el çantasında tuzluklardan suretim vardı

Bir tek tanrının vaftiz anası içine çekti onları

Uyuşukluklar bir buğu gibi açılıyordu

Sigara içen köpekte

İçin ve karşı, nereye girdiler

Onlar genç kadına kötü bir gözle bakabilirdiler

Güherçilenin kadın büyükelçisiyle bir işimiz vardı

Ya da düşünce dediğimiz siyah fonda beyaz eğrinin elçisiyle

Fenerler kestane ağaçlarında usulca yanıyordu

Gölgesiz hanım Pont-au-Change'da diz çöktü

Gît-le-Coeur Sokağı, pullar eskisi gibi değildi

Gece vaatleri sonunda yerine getirilmişti

Gezgin güvercinler, hayat öpücükleri

Tam anlamların tülleri altında mızrak yemişler

Bilinmeyen güzelin göğsünde birleşiyorlardı

Paris'in göbeğinde bir çiftlik büyüyordu

Ve samanyoluna bakıyordu pencereleri

Çıkagelmişler yüzünden kimse oturmuyordu orda ama

Hortlaklardan daha çok adandığı bilinen çıkagelmişler

Bu kadına benzeyenler yüzücek gibiydi sanki

Ve aşkın içine biraz da kendilerinden katacaklardı

Onları içlerine atacaklar

Hiçbir duyumsal gücün tutsağı olmadım ben

Ve böylece Étienne Marcel heykelinin dibinde bir akşam

Kül kalıntılarında öten cırcırböceği

İşbirlikçi bir göz kırpıp bana

Geç André Breton, dedi.

ANDRÉ BRETON


'Kritik bir anda, herkesin dilinde bir sokak şarkısının biçimlendirdii bir hayat nasılbir şey olurdu dersiniz'
W.Benjamin

'Kitapları yutmayı reddetmenin vakti geldi artık. Kahretsin, kafanı kaldır ve sokağa bak- ne kadar tuhaf, belirsiz ve korunmalı değil mi? Oysa senin olabilir, harika bir şey bu!'
üçüncü bir sürrealist manifesto/A. Breton

'Esrarı ancak gündelik hayat içinde bulduğumuzda, yani gündelik olanı anlaşılmaz, anlaşılmazı da gündelik olarak gören diyalektik bir bakış sayesinde anlayabiliriz.'
W. Benjamin

PS:
Brassai; gerçeküstücü yayın ve romanlarda yer alan fotoğraflarının her hangi özel uğraş ile yada gerçeküstücü olsun diye çekilmediğini söyleyecektir. Ama bir kentin gerçek yüzünü çekem girişi, başlı başına bir gerçeküstücü eylem değil midir?
Bay Perşembe

Wilhelm Freddie








Wilhelm Freddie
(1909-1995)

1 Ekim 2009 Perşembe

EUREKA

Madde ve manevi evren üzerine mütevazi bir deneme

Edgar Allan Poe


Bu açılış cümlesini dehşetle karışık bir saygıyla yazıyorum : Burada okuyucunun kavrayışına sunulan konu en ciddi- en geniş- en zor- en yüce ruh halimin ürünüdür. Sözünü edeceğim kavramlar, bütün erişilmezliği içinde basit –basitliğine rağmen yeterince erişilmez- temalardır. Madde ve manevi evrenden bahsetmek istiyorum, bu evrenin özünü, kökenini, yaradılışını, şimdiki tanımını ve kaderini fizik, metafizik ve matematik yardımıyla anlayacağımızı sanıyorum. İnsanoğlunun sahip olduğu en muhteşem, en saygıdeğer şey olan zekayı sorgulamakta, dahası vardığım sonuçları ortaya atmakta aceleci davranmış olabilirim.

Joseph Beuys



TOPLUMSAL HEYKEL-
içinde yaşadığımız dünyayı
nasıl yoğurup biçimlendirebiliriz:
bir evrim süreci olarak heykel;
herkes sanatçı

J. Beuys


PS: Beuys ve öğrencileri sergisi sabancı müzesinde, söylemesi tuhaf ama:(

Eksiz Defteri


CİNS