bir müzikal animasyonun içindeydim.
kanuni sultan süleyman'ın güney rusya'ya yapmakta olduğu seferde, bir askerdim. bir ara mahzen gibi, köprü altı gibi, sığınak gibir yerden geçiyorduk. loş ışıklar binanın taştan yapısını aydınlatıyordu. sonra bir anda bütün askerler dans etmeye başladı.
bir anda geriledim, korkup diğerlerinden ayrıldım, sırtımı bir duvara yasladım. taş duvar beni zorluyordu, hayli gerilmiştim. sonra bir anda yandan Sinbad kılıklı bir Mısır'lı geldi ve "ver onu!" tribiyle elini göğsüme soktu, bişeyi çalmak istiyordu..
daha da korktum.sonra bir baktım. sinemadayım ve o animasyonu izliyorum.soluma baktım, solumda hafifçe esmer, genç bir çift; "merhaba biz Fatimi'yiz" dedi.
adam kolunu kadının omzuna atmıştı ve kadının omzu sinema aletinin ışığından parlıyordu.sağıma döndüm, gene aynı Mısır'lı,bir anda gene böğrümün ortasına elini daldırdı.
uyanmışım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder