RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE

THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS

11 Nisan 2009 Cumartesi

Davetsiz Misafir Dinsiz Olmalı


geleceğini Ayşegül söylemişti, hem de telefon ile.

yağmur yağıyordu dün çok çok, ayni sikik bir Kadıköy gecesiydi.

tam bildirilen zamanda zili çaldı, içeri buyur ettim.

siyah rahibe ceketi gibi kapşonlu bir rüzgarlığı vardı, kalın sanki; belki de pamuklu. mutfaktaki tekli koltuğa oturtum, üstündeki abayı çıkartmadan oturdu, bacaklarını birleştirdi.

cattle ile su ısıtıp ona bir sallama çay ikram ettim, çiğ pembe etine bakmamaya çalışarak.

Ayşe gülü aradım sonra ne yapmam gerektiğini sordum, evde dışarda beklemiş ekmek somunu olup olmadığı sordu.
var-dedim... tarif etti oldukça sakin bir kimya formülü paylaşır gibi.

dağınık mutfakta 3 gün öncesinde kalma bir somun ekmek buldum. önce ortadan 2'ye , ardından çeyreğe böldüm. iki parmağım ile ekmeği yokladım sertti.
kızın ayaklarını uzattı yere doğru çömeldim, ekmek ile ayak bileklerine kadar inen abayı araladım, titredi ve ayaklarını toparladı.
dini inancım var, Tanrıya inanıyorum-dedi.
kulağına eğildim ve telefonda bana söylenen pusulayı usulca fısıldadım.
sert bir hareket ile ayağa kalktı, uzun abayı çıkarıp sola doğru fırlattı. sonra bacaklarını açtı, yüzü tamamen ifadesizdi.
ekmeği, tüy kaplamış kasıklarının arasına soktum, çıkardım, soktum. gözlerini kapadı, dudaklarını sıktı. soktum, çıkardım, soktum. hafiften önce, ardından deprem gibi titremeye başladı, gözleri açılıp kaydı. hırıltı ile çığlık arasında gelen bir ses ile haykırdı: kutsal ekmeğe küfürrrr!
hayvani bogürtüler ile beli geldi, ama ne gelmek; sanki işedi. ekmek sırıl sıklam olmuştu.
yavaşça yere yığıldı.
tam o sırada kapı çaldı, Ayşegül olmalıydı. onu mutfakta yere serili bıraktım.
arkadaşım, her zamanki güzel yüzü ve kıvrak, nükteden hali ile karşımdaydı. kapı girişinde laflarken, yemek hazır mı diye sordu, evet dedim. peki ekmek hazırlandı mı, evet dedim...
ona mutfağa kadar eşlik edip Kadife sokağa içmeye gideceğimi söyledim.
yerdeki kız, onun gelişini görünce toparlanıp, dizlerinin üzerine çöktü. ellerini birleştirip, mavi gözlerini ona dikti.
tuhaf hareketlerdi bunlar, ardıma bakmadan Kadife sokağa doğru seyirdim. sanırım içmeye ihtiyacım vardı; çok çok...
Bay Perşembe


Hiç yorum yok: