RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE

THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS

29 Haziran 2008 Pazar

Ted Joans






Ted Joans, durduğu yer, sahip olduğu bakış açısı, ortaya koyduğu metinler ve tanıklıkları açısından beat kuşağının da önemli simalarından biri; o, aşina olunan isimler denli ikonlaşmış olmasa da başta saydığımız sıfatlarıyla ve temel adamlarla olan yakın dostluklarıyla üzerine eğilinmesi gereken biri.

1928 ve 2003 yılları arasında sürdüğü yaşamı, içeriğinin önemi kadar tarihsel olarak da ilginç bir konumdadır. Theodore Jones tam adını taşır ve Temmuzun dördünde Illinois’da bir nehir sandalının içinde doğar. Kolaj teknikleri ve benzeşiği bir tarzla resimleri yeniden tasarımlama teknikleriyle uğraşan Ted, bir jazz şairi ve iyi bir trompetçidir. Jazz şairliği denli olmasa da kenara konamayacak bir yazarlığı da söz konusudur, tüm bu sıfatları dolu dolu sığdırdığı delice yaşadığı yaşamına üç beş sıkı kitap sığdırmışlığı vardır bu kara adamın: The Hipsters (kolajlar kitabı), Black Pow Wow Jazz Poems, Funky Jazz Poems, Beat Poems, All of T.J. and No More, The Truth, The Truth, Afrodisia gibisinden çok değerli kitaplara imza atmıştır.
Evliliğinin sonrasında ismini Ted Joans olarak evrimleştirmiştir.

Ailesi Mississippi nehrinin sularından yaşamını kazanırdı. Babasını Detroit de bir ayaklanmada kaza eseri meydana gelen bir ölümle kaybeder.
İyi bir dereceyle Indiana Üniversitesi’nin güzel sanatlar bölümüne dahil olduğunda sene 1951’dir. Ve bu esnada bohem kültür beat generationa yerini bırakmak üzeredir.
Kerouac, Corso, Ginsberg ve Amiri Baraka ile birlikte dönemin poetik kültürel ortamına ve beat hareketinin oluşumuna ilk adımlarını atmıştır o da.
Kerouac Allahlaşmadan Ginsberg peygamberleşmeden evvel pekişmeye başlayan ve herkesin ölümüne dek bir şekilde sürecek olan dostluklarının zemini bu zamanlarda oluşmuştur.

Joans çalışmalarını ve alanını daha çok ve ciddi bir şekilde jazzın değişik soundlarına yöneltmiştir. İçindeki büyük jazz merakı onu jazzın ruhuna ve değişik şivelerine yönelip incelemeye itmiştir. Bunları göz önüne aldığında kendisini bir anlamda bir jazz misyoneri olarak görmeye başlamış ve öyle olmuştur. “Siyah bilinç”in niteliklerini belirlemek üzere çalışmalara başlamış; müziğin ve kültürünün güçlü ritimleri, müzikal dil ve blues, avant-garde jazza duyarlılıkla yaklaşıp çalışmalar yapmıştır.
Müziğin sözlü gelenek safhasını arşivlemeye ve bugüne dek sadece şifaen ortada olan notaları kaydetmeye başlamıştır ve geleneksel jazzın bir anlamda kaybolmaması adına uğraşmıştır.

Anti-militarizm, göç etmiş siyahların yaşamları ve Afrikalının Amerikanlar içinde kökleşme arayışları gibi çok değerli konularda çok sayıda temayı araştırmıştır.

Joan giderek bozulan sağlığına yenik düşerek diyabet rahatsızlığından dolayı yaşama veda etmiştir.


Şenol Erdoğan

Hiç yorum yok: