RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE

THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS

13 Mayıs 2011 Cuma

Yıkımdan önce sanatçılar devrede ...

Bizim eve sergi açmışlar
Cem Erciyes - Radikal Gazetesi

Yıkım 2011'i ağırlayan bu küçük apartman benim de bütün yirmili yaşlarımın ev sahibi olmuştu.

90’larda yolu bize düşen herkese ‘bizim evde sergi açmışlar’ diyorum şimdi.
Ne bereketli apartmanmış; önce kitabını yazdım, şimdi sergi bahanesiyle yazısını döktürüyorum. ‘40 Yazar 40 Semt’ kitap serisinin ikinci kırklık bölümünde, ben de merkezinde bu apartmanın olduğu bir dönüşüm hikayesi anlatmıştım: ‘Çılgın Kalabalık Gelmeden Önce- Galatasaray’…
Hakikaten o dönem, İstiklal Caddesi kalabalığının Galatasaray’dan sonra tenhalaştığı yıllardı. Hemen yan dükkanda, çok daha eski dönemlerden kalma bir ‘tereyağ imalathanesi’ vardı... Sahibi onu 70’lerde göç eden bir Rum’dan devralmış. Bugün orası tabii ki bir bar. Apartmanda Beyoğlu’nun tenhalıklarında gizlenmeye çalışan mülteciler oturuyordu. Bodrumda Ganalı çift Eric ve Georgina, girişte Sudanlı Paul, onun üstünde Saddam’dan kaçmış Iraklı kardeşler Sahim ve Leith Simon, üçüncü katta Romanyalı Violette ve ‘kız arkadaşları’, dörtte biz talebeler ve onun üstünde de gece kulüplerinde sahneye çıkan İranlı akrobat karı koca.
Bu göçmen yurdu, daha sonra kısa süreliğine bir nevi öğrenci komününe dönüştü. Sonra öğrenciler yerlerini travesti ve transseksüellerden oluşan başka bir ekibe bıraktı. Türkü barların yerini de İndigo’nun önderlik ettiği ‘clubbing’ ve kafe-barlar aldı.
Yıkım 2011’deki bazı işler o eski Afrikalı sakinleri ve travestileri unutmamış. Benim kütüphanenin durduğu yerde ise Fantom adını kullanan sanatçının Fahrenheit 451 temalı işi var; kaderin tuhaf bir tecellisi olarak... Seginin bütünü içinse kısaca ‘harika’ diyebilirim. Sanatçılar kırk gün boyunca ince ince çalışıp gerçek bir ‘mekana özgü’ sergi oluşturmuşlar. Eski duvar kağıtları, sıvalar, banyonun karanlığı ya da merdivenin eğimi etkileyici sanat eserlerine dönüşmüş. Kadıköylü sanat inisiyatifleri, grafiticiler ve galerilerin gözdesi ressamlar bir araya gelip binbir çeşit iş üretmişler.
İki hafta sonra sergi bitecek, bina yıkılmaya başlayacak ve bütün bu işler sadece görenlerin hafızasında yaşayacak... tıpkı biz eski sakinlerin, anıları gibi...

Hiç yorum yok: