RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE

THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS

23 Eylül 2010 Perşembe

Tophane'nin Ardından

Sakince düşünmek lazım, her ne kadar pratiğin sancısı sıcaksa da…

1-Tophane’de dün yaşanan şiddet, uzaktan kumandalı kepenklerle önlenmiş büyük bir linç hareketidir. Faşist bir saldırıdır ve sistemin belli bir yere kadar ‘bırakın yapsınlar, bırakın etsinler’ diye serbestleştirdiği Beyoğlu ya da ‘kitleden ve mahalle baskısından uzak’ kendi içinde eyleyen Kadıköy ise, sadece şu an için çemberin dışındadır. Sustukça kapanacak bir çemberdir, her tür karşı-devrimci yıkımı, sağlamaya katması gereken…

Son yıllarda sürekli baskılama altındaki alt kültür kendini zincirinden boşalmalar, minör patlamalar, çığrından çıkmalar ile ifade eder hale gelmiştir-bu uzun ayrı bir tartışma konusu kanımca- ve Hafriyat Karaköy deneyiminden beri bu tip açılışlarda-performanslarda-konserlerde kitlesel olarak kendini göstermektedir.

Situasyonist Enternasyonel ya da daha güncel toplumsal hareketler bazında sokağın radikal kullanımı-işgali-geçici otonom alanlar yaratılması sorununa parmak basan el sayısı çok sınırlıdır ve gündeme alınmamaktadır. güncel söylemler-politikalar ve onun kodları dışında; güncel sanata a-politiktir. Sahaya inmemiştir, ineni de görmezden gelmiştir

2- Tophane linç hareketi, iktidarın dışa açık neo-liberal yüzü(ki burada bölgenin kentsel dönüşümü, sanatsal soylulaştırılması) ile içe dönük sözde 'dinci' yani milliyetçi-muhafazakar yüzünü bir arada yürütmeye yönelik mutant projesinin, içten patladığı an'dır.

3-

‘Sonuçta acıma temeli üzerinde, hep birlikte toplumsal sefaletle bir antlaşma imzalarlar. Toplumbilimciler zavallı biçimde konuşurlar ve zavallılar toplumbilimsel bir biçimde konuşmaya koyulurlar’… Yeni Aydınlar Düzeni, her yerde Yeni Dünya Düzeni’nin açtığı yolları izlemekte. Başkalarının felaketi, sefaleti, acıları her yerde hammaddeye ve ilk sahneye dönüştü. İnsan haklarıyla bezenmiş mağduriyet, iç karartıcı tek ideoloji gibi’ J. Baudrillard

Saldırı ardından mahalle dokusunu, hassasiyetlerini düşünmek, uzlaşmak gerek-diyen, neredeyse Müslüman mahallesinde salyangoz satmayalım diyen sol-tandaslı sesler gelmesi bana; rahmetli Baurillard ustanın Bosna katliamı sonrası karşılıklı iletişim-duyarlılık-ötekini anlamak temelli teorik zemine (ki Sontang’dan, Bourdieu’ye geniş bir aydın korosuna) karşı gözüpek saldırısını hatırlattı.

BİZİM BU TOPLUMLA, ONUN DİNSEL, MUHAFAZAKÂR, MİLLİYETÇİ DEĞERLERİYLE UZLAŞACAK HİÇ BİR AÇIMIZ YOK!
Toplum düşmanı etkinlikler laf olsun diye yapılmadı!

4-

Çöl büyür vay haline çöl barındıranın-Nietszche

Güncel sanat, gerçeğin çölüne hoş geldiniz!
Bizim ziyaretçilerimiz Türkiye’nin en elit kesimidir-Outlet galerisinin sahibinin söylediği bu sözler, sanat piyasasının gerçeğin çölünü idraktan uzak olunduğunun delilidir. 2010, kentsel soylulaştıma, güncel sanat piyasası star arıyor-yaratıyor-dışa açılıyor; peki ya sonra?

Ama handikap büyük; sanatçıya kendini ifade edecek alan lazım, alanlar ise hep kapitalin elinde. yeni ve gerçekten 'açık' gerçekten 'instiyatif', otonom alanlar yaratmak gerek. dünün en özlü özeti, sanırım bu yakıcı hep üstü kapanan ihtiyaç.

Diğer tarafta istim üstünde hazır, sözde ‘dincifobi’ üzerinden örgütlenenen ve her şeyi kendine malzeme eden UPSD ve Ergenekon saz heyeti var.( ki hiçbir platformda söz hakkı verilmemeli)

Ama güncel l sanata genel bakarsak; Maltepe’de Kartal’da kentsel dönüşüm hamlesine karşı ne yaptık? Taşınabilir sanat projeleri, sanat limanları yıkılan kondulara ağıt mıdır?

Erkan Doğanay ise şunu sordu bana : elitlerle yalnızca Tophane halkının değil elit olmayan herkesin sorunu varsa...


5-
Yazık ki o topluma kahramanlara ihtiyacı var-Brecht

organize tedbirler ve reflekslerle cevap vermek artık tamamen akıllardan, belleklerden silinen birşey mi? Diyen Parça Tesirli ve gönüllü koruma grupları oluşturulabilir- diyen Hakan Akçura dışında direniş, sivil itiaatsizlik çağrısı daha duyulmadı. peki ama steril alanda politika yapan genel güncel sanatın sahaya artık inmesi –mecbur-gerekmez mi?

Çünkü saha linç etmek için kapıya dayandı!

Bay Perşembe

1 yorum:

deniz m. örnek dedi ki...

Çölde su bulunmaz.
( 2002 şarkı sözü , The Rezalet Hard Band )