RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE
THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS
31 Mayıs 2010 Pazartesi
BOOK LAUNCH & POETRY READING
2010 önemli bir sene oldu, artık uluslar arası sürrealist hareket gücünü küre çapında, çok net dokunuşlarla gösterebiliyor.
Hydrolıth, 24 ülkeden 80'nin üzerinde katılımcısı ve küresel dağıtımıyla bu sürecin havai fişeği oldu.
şimdi daha yeni Çağdaş Sanat Manifestoları'nın tanıtım partisinin mahmurluğubu üzerimizden atmaya çalışırken, çok sevindirici bir haber daha alıyoruz dostlarımızdan.
12 Haziran günü Sürrealist Hareket şiir dolu bir öğle buluşmasına çağırıyor insanları. Hydrolıth ve beraber kollektif üretimler-eylemler yaptığımzı 2 dostumuz Emma Lundenmark'ın Organica Fläktrum (Stockholm Sürrealist Grup), Merl Fluin'in The Reality Binge Trick(Londra Sürrealist Eylem Grubu)kitaplarının tanıtım partisine...
BOOK LAUNCH & POETRY READING
Saturday 12th June
3pm
Izzy Young's Folklore Centrum
Wollmar Yxkullsgatan 2
Stockholm
EMMA LUNDENMARK
Organica Fläktrum
published by Styx
MERL FLUIN
The Reality Binge Trick
published by Head Louse Press
HYDROLITH COLLECTIVE
Hydrolith: Surrealist Research & Investigations
published by Oyster Moon Press
27 Mayıs 2010 Perşembe
Bir İlk Albüm: DDR/Agitprop
Agitprop 17 Ekim Devrimi sırasında ortaya çıkmış bir kavram. Gündelik hayata ait enstrümanları kullanarak işçi sınıfına yönelik yapılan bir etkileme ve propaganda yöntemidir. DDR grubunun ilk albümlerine isim olarak Agitprop’u seçmesi rastlantı değil. Adını Alman Demokratik Cumhuriyeti'nden alan grup 2002 yılında ilk nüvelerini oluşturup, 2004 yılında da esas kadrosunu oturtmuştu.
Agitprop albümü, DDR’nin politik müzik yapan ve bunu yaptığını açıklamaktan kaçınmayan çizgisinin devamıdır. Agitprop politik bir müzik ihtiva ederken salt slogan kolaycılığına kaçmaz; bir tür sayıklama, iç ses olarak yeni ruhsal kanallar arayarak estetiğini oluşturur. Savaşlar, bir talimatla yürümeye hazır tanklar, kötülük, yabancılaşma ile çevrelenmiş, gündelik hayat dediğimiz çılgınlığa karşı hala nefes alabilen ruhların dingin şizofrenisi Agitprop’taki 14 şarkının iklimini oluşturur.
Günümüz popüler müziğinin vasat şairlik mahsulü dizelerine ya da eğlendirme üzerine müzik kompozisyonlarına DDR yüz vermez. Özellikle popüler şarkı söyleme anlayışı dışında söze, sese, imgeye yaslanan bir vokal performansı yaratır. Grubun bu yaklaşımı Agitprop albümündeki 20 Yarda, Pli Pli, İkiz Tepeler gibi şarkılarda belirgindir.
DDR’nin ilk albümünü alternatif kültür yaşamı ile iç içe olan Peyote Müzik’ten çıkarması uyumlu bir birlik yaratıyor. Albümün miksi ve kaydı Mehmet Cem Ünal imzası taşırken, mastering’ini ise Replikas’tan tanıdığımız Burak Tamer yaptı.
Agitprop kurak müzik dünyamızda bir değişimi, yeni çıkışı ifade eden cüretkar bir albümdür. Dinleyicisini rahatsız eden ve keyif veren, düşündüren ve harekete geçiren bütünsel bir çalışmadır. Tüm huzursuz ruhlar için!
Rafet Arslan
Albüm Tanıtım Konseri:
28 Mayıs Perşembe
Saat 21:00- Peyote
23 Mayıs 2010 Pazar
Çağdaş Sanat Manifestoları- bilgi
"Porno-politik kavramından Sitüasyonist Enternasyonel'e, yeni şiirden sokak sanatına; lirizmle, sürrealizmle bezenmiş, bir emeğin 20 yıllık süzülmüş hali.
Sanatın varolan akademik tanımlamalarının çıtırtılarını duyacaksınız."
S.E.T. sözcüsü Rafet Arslan'ın Çağdaş Sanat Manifestoları isimli 6.45 yayınlarından çıkan kitabının tanıtım partisi.
Program
Seni Görmem İmkansız(Konser)
216 Steppaz
Can Gox (Blues Performans)
ve süpriz etkinlikler
Çağdaş Sanat Manifestoları Tanıtım Partisi
28 Mayıs Cuma
Barista Live
İmam Adnan sk. N:8 k:2-Taksim
(yeşilçam sineması üstü)
Kapı Açılış :20:30
Giriş Ücretsizdir.
Not: Ahtapot kucaklaşmaları ve Mars Kurtuluş Kolonisi adına!!!
blog:
http://cagdassanatmanifest.blogspot.com/
idefix sipariş:
http://www.idefix.com/kitap/cagdas-sanat-manifestolari-rafet-arslan/tanim.asp?sid=OZ2101I8YS7SS7PLYUTT
facebook:
http://www.facebook.com/?sk=messages#!/event.php?eid=115361401838988
18 Mayıs 2010 Salı
Duygusal Provakasyon 2. resmi performans
2010 Ocak ayında Bora Şimşek, Rafet Arslan ve Sedat Türkantoz yaptığı 1 deneme (bkz:gürültünün hayaletleri)bu gün Duygusal Provaksyon olarak adlandırdığımız pratiğe yol açtı. Başlangıçta doğaçlama müziğe ‘anındalık’ esasıyla otomatik şiir yazma çabası olarak başlayan sürecin ileri adımı Can Tan'ın da ekibe katılımıyla ses ve okuma üzerinden çiğ saldırgan performanslar oldu.
Ses üzerinden yaratılan bu saldırıya Cins’in bilinçaltından fışkırmış mutant formları ve Alper İnce’nin döngüsel hiptonik video çalışması eşlik edecek. Saldırgan küçük sürprizlerle örülmüş bu görsel fon, yaratılan ses evrenine karşı bir çeşit yabancılaştırma efekti olması yanında, karşıtlıktan yola çıkan bir birlik kurar. Sonsuzlukla bütünleşme uğraşındaki ruhların düzensiz ritmiyle...
D.P; Bir işitsel terörizm denemesidir ve Tahrik Raporu etkinlikleri çerçevesinde performe edilecektir.
Duygusal Provakasyon
20.05.2010(saat, 22:30)
6:45 Gram
Kadiye sk. n:10/2 Kadıköy
ps:
http://surrealisteylemturkiye.blogspot.com/2010/03/gurultunun-hayaletleri.html
15 Mayıs 2010 Cumartesi
Şebeke 3 İçerik
Kapak: Onston
Prefrontal-Lobotomi: Hayat Kendini Fesh Etsin
Gözde Genç: Burroughs nam-ı diğer Lee
Rafet Arslan: Mülteci/Alkolün O Uzak Ülkesine
Aras Keser: KüçükPark’te 1 Sasani
Alper T. İnce:Tahrik
Zozan Gemilerördü: Birinci Etap Dördüncü Durak
Emre Fidancı: Fırlatat
Fantom: Koz/Dipkesik
Cansu Hepçağlayan: Uyuma
Ali Kartal: Kaptan Marku Nasıl Öldü?
A.Emre Cengiz: Kurusıkı Dualar
Onur Akyıl: Mırragedya
Öykü tk: Kah
Burak Y. Tunçlar: Haliyet-i Ruhiye
Görseller: Aktif Kolektif, İmagiro, Lakormis, Rad, Umut Demirkazık, Wide, Cins, Özgür Öztürk, Edok, Pelin Kılıç
Ustalar Saygı: Helmut Newton
Sergi: Tahrik Raporu, 3 Lokma
Milenyum Kadıköy Sound: DDR, Seni Görmem İmkansız, 216 Steppaz, Blues Mobil
Not 1:
Şebeke 3, ilk kez 14 Mayıs-Cuma günü tahrik Raporu sergi açılışında dağıtılacaktır.
İzmir, İstanbul, Eskişehir ve Ankara’da bulabileceğiniz noktaları bir hafta içinde duyurmuş olucaz…
10 Mayıs 2010 Pazartesi
Sergi: Tahrik Raporu
TAHRİK RAPORU
14 Mayıs - 15 Haziran
açılış: 14 Mayıs - 21:00
dj performans: 216 Steppaz + performans: Tahrik Raporu
Tahrikçiler...
Listesi:
alper ince
bay perşembe
bora akıncıtürk
bora şimşek
canavar
can tan
cins
defter kazıyıcılar kooperatifi
emr3
fantom
imagiro
lakormis
onston
özgür öztürk
plastikoda
prefrontal lobotomi
rad
sedat türkantoz
wide
zozan gemilerördü
.......................
ayrıca ay içinde
20 Mayıs Perşembe:
* 21:30 Yurdal Çağlar Trio
* 22:30 Duygusal Provakasyon
23 Mayıs Pazar
* gösterim: Tahrik Raporu --- Gaspar Noe
ŞEBEKE
http://tahrikraporu.blogspot.com/
http://sebekefanzin.blogspot.com/
5 Mayıs 2010 Çarşamba
Bir Tahrip Koleksiyonu
Nisan ayı ortalarında Tahrik Raporu etkinliklerinin düşünce notlarını almaya başlamıştım. Aklımda sürekli dolanan kavram, radikal öznelliğin gündelik gösteriyi bozmak için tahrik çabalarına karşı; sistem(biz ona toplum da diyebiliriz) sürekli tahrip etmektedir. Ve hatta tahrip etme eylemini sürekli yeniden-yeniden üretmektedir. Yaşanmışlıklar, kültür, çocukluk, aşk, beden, mimari, sanat sürekli tahrip edilmektedir.
Bu düşünce akış sürecinde Fulya Çetin’in sergisine tanıklık etmem bende karmaşık hisler uyandırdı. Ben tahrik çabasından tahribin gerçeklik terörü üzerine sorgulamalara girişirken, Fulya Çetin de tahrip gerçekliğinin üstünü kanırtarak bir tahrik yaratma uğraşına girmişti. İkircikli bir temas ve dejavu…
Sonsuza Giden Yol: Entropi
Zamanın ağır izleri kuşatmış bizleri, çepeçevremizi. Doğuma karşı ölüm, çocukluğa karşı yaşlılık, deneyime karşı amnezi, canlı olana karşı suni; sürekli yıkıma akan koşu, ayarsız bir saat.
Çocuk parkları, usul sahil kenarları, terk edilmiş binalar… Bunların hepsi kendi içlerinde bir aura, daha doğrusu manyetik alan taşır. Çocukların, delilerin, ayyaşların, seyyahların bu alanları sevmesi boşuna değil. Ama yıkımın, tahribin güçleri de bu alanlar da zaman içinde yerleşir, kök salar. Radikal öznellik belki de bu ölü doğa ile kurabildiği telepatik bağ sayesinde; eskimiş, yıkılmaya yüz tutmuş uzayların taşıdığı devrimci enerjinin farkındadır. W. Benjamin’in altını çizdiği gibi sürekli bu mekanları arşınlar.
90’lı yıllarda Stockholm Sürrealist Grubunun ortaya attığı Atopos(değersiz mekanlar) fikri, Benjamin’in mirasının günümüzdeki bir yansımasıdır.
Çetin’in Koleksiyonu
Zamanın tahripkar izleri sadece mekanlardan değil, onların içinde yaşayan insanların yüzlerinden, bedenlerinden de okunur.
Köhneyen mimariye eşlik eden yaşlanmış bedenlerin kürkler, genç bedenlerin ise çiçekler içinde olmasındaki keskin kara mizahı ve acıyı görmek gerek. Ona bağlı olarak çiçek desenli kağıtlı duvarları süsleyen doldurulmuş hayvanların negatif diyalektiğini de…
Örneğin eşyalar işlevleri ile dünyamızda var olur, yaşamlarımızın birer parçası olurlar. Bomboş bir askı sırasının ya da terk edilmiş pabuçların zihnimizde uyandırdığı şey hüzündür. Devrilmiş, batmaya yakın bir teknenin, iş makinelerinin yıktığı bir binanın taşıdığı sessiz melankoli gibi…
Sonuçta hepimiz bu dünyada kiracıyız. Zamanın ağır izleri ile çıkıyoruz ‘yaşam’ dediğimiz yokuşu; yalnızız.
Çetin’in koleksiyonu yarattığımız, parçası olduğumuz ya da görmesek daha iyi olur-dediğimiz tahribatlarımızı; alıp yüzümüze vuruyor. Sapkın ve ikircikli…
Rafet Arslan
Mayıs 2010
PS:
Fulya Çetin “Tahrip Koleksiyoncusu” Sergisi
Tarihleri: 28 Nisan - 21 Mayıs 2010
Mekan: 44A Sanat Galerisi
Ahmet Fetgari Sok.44/A, Teşvikiye
4 Mayıs 2010 Salı
MAY
Tam ortasında çukurun
Yatarken bedenim
Önemsizdi düşler
Davulun sesine irkildi
Zangoç son nefesimde
Sordu isteğimi
Siyah bereli çocuklar dedim
Boyalı ampul fırlatsın
Kepenkler rengarenk
Kutlansın panayır vakti
Yetmeyiz kan kan
Fersah fersah
Birikmeyiz
Akar gideriz
Tebeşir tozu
Barut ipliği
Patlatıyoruz şekerlerimizi
Fantom
Yatarken bedenim
Önemsizdi düşler
Davulun sesine irkildi
Zangoç son nefesimde
Sordu isteğimi
Siyah bereli çocuklar dedim
Boyalı ampul fırlatsın
Kepenkler rengarenk
Kutlansın panayır vakti
Yetmeyiz kan kan
Fersah fersah
Birikmeyiz
Akar gideriz
Tebeşir tozu
Barut ipliği
Patlatıyoruz şekerlerimizi
Fantom
2 Mayıs 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)