İçuzayımdan Dökülen Yakın Geleceğin Mitosları
Martinsen, Sheppard’ın peşinde gökyüzünde oyunlar oynuyordu onunla. Bir bakıma umutsuz bir oyalama oyunu. Picasso’nun güvercinlerini çiziyor, Max Ernst’in hayali kuşlarından uçurtmalar yapıyor, quetzalı çağırıyordu. Martinsen aslında sadece Ellen’in hayaletinin tutkuyla bağlı olduğu güneşe kaybolmamasına uğraşıyordu. Tüm uçma elementleri, kanatlar, uçurtmalar, kuş desenleri onun uçmasına yardımcı olmak bir yana; Martinsen in çarpışık takıntı dünyasında bir tür kafes işlevi görüyordu.
Sheppard karısının ölmediğine inanmaktan çok; Cape Kennedy de insanlık yaşamının yeni bir aşamaya girdiğini ve yeni dönüşümün anahtarının uzay hastalığı olduğunu biliyordu. Ellen’i ve evlerinde füglerle kendini ölü zamana hapsetmiş binlerce uzay hastasının kuruluş anahtarı olan zaman makinesini inşa etmeye çalışıyordu. Bu terkedilmiş kumsal tüm geçmiş ve geleceğin aynı anda açıldığı bir uzay-zaman kapısıydı. Kozmosun bu yeni doğuşunda ölüm, yaşam gibi kavramların bir geçerliliği yoktu. Tüm insanlar, kuşlar ve sihirli her şey için ahir zaman peygamberi Sheppard kendini sonsuzluğun anahtarına bulmaya adar. Terkedilmiş uzay rampaları, boş yüzme havuzları, doğanın yeniden egemen olduğu coğrafya, gerçek ve hayali tüm kuş türleriyle birlikte; anamız güneşe geri dönmek adına...
Rafet Arslan
Martinsen, Sheppard’ın peşinde gökyüzünde oyunlar oynuyordu onunla. Bir bakıma umutsuz bir oyalama oyunu. Picasso’nun güvercinlerini çiziyor, Max Ernst’in hayali kuşlarından uçurtmalar yapıyor, quetzalı çağırıyordu. Martinsen aslında sadece Ellen’in hayaletinin tutkuyla bağlı olduğu güneşe kaybolmamasına uğraşıyordu. Tüm uçma elementleri, kanatlar, uçurtmalar, kuş desenleri onun uçmasına yardımcı olmak bir yana; Martinsen in çarpışık takıntı dünyasında bir tür kafes işlevi görüyordu.
Sheppard karısının ölmediğine inanmaktan çok; Cape Kennedy de insanlık yaşamının yeni bir aşamaya girdiğini ve yeni dönüşümün anahtarının uzay hastalığı olduğunu biliyordu. Ellen’i ve evlerinde füglerle kendini ölü zamana hapsetmiş binlerce uzay hastasının kuruluş anahtarı olan zaman makinesini inşa etmeye çalışıyordu. Bu terkedilmiş kumsal tüm geçmiş ve geleceğin aynı anda açıldığı bir uzay-zaman kapısıydı. Kozmosun bu yeni doğuşunda ölüm, yaşam gibi kavramların bir geçerliliği yoktu. Tüm insanlar, kuşlar ve sihirli her şey için ahir zaman peygamberi Sheppard kendini sonsuzluğun anahtarına bulmaya adar. Terkedilmiş uzay rampaları, boş yüzme havuzları, doğanın yeniden egemen olduğu coğrafya, gerçek ve hayali tüm kuş türleriyle birlikte; anamız güneşe geri dönmek adına...
Rafet Arslan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder