RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE

THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS

10 Temmuz 2010 Cumartesi

HERBERT MARCUSE VE SÜRREALİST DEVRİM-1


Herbert Marcuse, sürrealizme olan ilgi ve alakasını, hayatının son yirmi beş yılında durmadan ortaya sürdü. Eros ve Medeniyet'te, takip eden eserlerinde ve yayınlanan çeşitli makale ve röportajlarında da referans verdiği gibi, bu ilginin giderek genişlediğini ve derinleştiğini belli etti. Eleştirmenlerin de kabul ettiği gibi, en azından 1968 Mayıs'ından itibaren sürrealizm, onun devrimci sosyal dönüşümünün ve görüşünün odak noktasıydı.

1970'lerin başında, Chicago sürrealistlerine yazdığı mektuplarda - burada ilk kez yayınlanmaktadır - sürrealizmin geçmiş ve geleceğine, teori ve pratiğine, hedef ve prensiplerine ilişkin görüşlerini durmaksızın öne sürdü. Gerçekten de bu büyük eleştirel teoristin olgunlaşmış düşüncelerini göz önünde bulundurursak, bu mektuplar bize sadece sürrealizm için değil, aynı zamanda şiir, hayal gücü, başkaldırı ve devrimin bugünü ve yarını için de geniş bir perspektiften teşvik edici olmaktadır.
Sürrealist düşünce ve temalar ve hatta sürrealist ruhun parıltıları, o henüz 'sürrealizm' sözünü anmadan çok önceleri dahi eserlerinde fark edilmektedir. Heideggervari hantal tuzaklarını bir köşeye koyacak olursak, ilk kitabı olan 'Hegel'in Ontolojisi ve Tarih Tezi' (1932) "Saf bir felsefi disiplin ve beşeri ilmin çerçevesini aşan sorunlar" ile ilgilenmekte, yaşam ve ölüm gibi sürrealizmin baypas ettiği temel problemleri daha başından itibaren üstüne gitmektedir. Aynı yıl, Marx'ın Ekonomi ve Felsefe Müsvetteleri (1844) üzerine görüşleri de devrin hiçbir sürrealist yayın organında gözden kaçmamıştır. 1940 yılında Marcuse'in Hegel'in 'Neden ve Devrim' üzerine sunumları da Andre Breton'un bu felsefeci hakındaki (sürrealizmin gidişatında başka hiçbir felsefecinin görüşleri bu kadar etkileyici olmamıştır) görüşleriyle fevkalade uyumludur. Son olarak, 1948'de Marcuse'in, Jean Paul Sartre'ın sürrealistlerin varlık anlayışına karşı getirdiği eleştirilere verdiği yıkıcı cevapsa dikkat çekicidir.

Marcuse, 1955'te Eros ve Medeniyet'le başlayarak sürrealist yatkınlıklarını açıkça ifade etmiştir. Yine de hayatı ve çalışma yaşamı boyunca bu düşünceye olan sadakatini birkaç satırdan çok ifade etmemiştir. 1955 yılından bizimle mektuplaşmaya başladığı 1971 yılına kadar, sürrealizm üzerine sarf ettiği birçok düşüncenin özeti, konu üzerine gösterdiği düşünsel gelişimi göstermektdire ve aşağıda yayınlanan bu mektupları anlamamız için sağlam bir altyapı sunmaktadır.
***
Marcues, Eros ve Medeniyet'te 'Freud'un buluşlarının devrimsel nitelikteki etkilerini' incelerken, sürrealistlerin bu etkileri otuz yıl öncesinden teşhis ettiğini söylemekte ve bu iddiasını da Breton'un 1. Sürrealist Manifestosu'ndan (1924) alıntılayarak desteklemektedir. "Hayalgücü belki de haklarının iadesini istemek üzere." Ve yine Breton'dan alıntılayarak devam etmektedir, "Rüyalar da hayatın esas sorunlarına bir çözüm olamaz mı?"
"Psikoanalizin çok ötesine geçerek, içeriğini riske etmeden rüyaları gerçeğin arasına sokmayı dilediler. Sanat, kendini devrimle müttefik kıldı. Hayal gücünün gerçek değerine olan bu bağlılıklarını riske atmıyor olmaları, gerçeği çok daha makul kılıyor"

Bu, Marcuse için Büyük Red idi: Duyguların gereksiz şekilde bastırılmasına karşı bir protesto ve özgürlüğün esas formu için bir mücadele, yani endişesiz bir yaşam için.
Marcuse, Neden ve Devrim'in (1960) dikkat çekici önsözü olan 'Diyalektik üzerine bir not'ta bir adım daha ileri giderek kendi sürrealist eleştirisini de ortaya koymaktaydı.
"Diyalektik ve şairane dil, ortak bir zeminde buluşurlar. Bu ortak zemin, otantik bir söyleyişi arayıştır ki bu dil değilleme yoluyla ortaya çıkan ve zarların sallandığı oyunu kabulün büyük reddidir. Yokluk, ortaya çıkarılmalıdır; çünkü gerçeğin büyük bir bölümü de yokluktur. Bu nedenle şiir, şeylerin değillenmesi için bir güçtür. Hegel'in de paradoksal olarak tüm otantik düşünceler için öne sürdüğü gibi."

Tek Boyutlu Adam'da (1964) da bu görüşü öne sürmeye devam etmektedir: " Bu bilinç işlevinde, şiir düşünce için büyük görev taşımaktadır. Var olmayan şeyleri isimlendirmek, var olan şeylerin büyüsünü bozmaktadır." 'Büyük Red' kavramını tekrar tekrar işe başına çağırarak yetmişlerden önce kendi adıyla anılan ve herkesçe bilinen bir söz haline getirmiş, birçok kez alıntılanmasını sağlamıştır, tıpkı dünyaca ünlü Fortune dergisinde 'Sürrealist politikanın imkansız rehberi' olarak adledildiği gibi. Marcuse'i eleştiren bir çok kişi bu sözün izini, "Ben ve arkadaşlarım değilleme konusunda sınırsızız" diyen Breton'a kadar sürmüştür.
Marcuse'in "Yeni bir dil ve devrimci bir dil için yeni bir şiir dili için metod arayışı ve yoğunlaşma" üzerine vurgu yaptığı 'Tek Boyutlu Toplumda Sanat' adlı konferans metni, 1967 yılı Mayıs'ında yayınlanan Arts Magazine'de yayınlanmıştır:
Bu durum, bir bilinç ekolü olarak hayalgücü konseptinin, kurumsallaşmanın büyüsünü kırıp aşacak düzeye gelmesi işidir. Bu bağlamda sürrealist tez, şiir dilini öne çıkartarak, her şeyin meta-dille değillenmesi - buna devrimci hareket de dahildir - yoluyla her şeyi kucaklayan kurumsallaşmaya yenik düşmeyecek tek tezdir. Diğer bir deyişle, sanat kurumsallaşmanın ve hatta devrimci kurumsallaşmanın parçası haline gelmediği sürece içsel bir devrim işlevini yerine getirebilir.

Dile getirmeye devam ettiği bu görüş, aslen sürrealist Benjamin Peret'in polemik yaratan Şairlerin Alçaklığı (1943) kitabındandır. Marcuse, ünlü bir pasajı alıntılayarak devam eder: "Gerçek bir şair anti konformist olmalıdır."
27 Ekim 1968 tarihli New York Times'da yayınlanan bir röportajında yeni solu Paris ayaklanmasını değerlendirirken şunları söylemiştir:
"Mayıs olaylarının en ilginç yönü, Marx'ın Breton'la buluşmasıydı. Gücün içindeki hayalgücü, kesinlikle devrimsel nitelikte. Bu yeni bir şey, hayalgücünün en gelişmiş yanlarını ve değerlerini gerçekliğin içine sokması açısından. Bu insanların önemli bir ders öğrendiğini ortaya koyuyor, o da şu ki gerçek sadece rasyonalizmin içinde yok, hayalgücünün içinde de fazlasıyla mevcut. Yakın dönem sonuçları ne olursa olsun, öğrenci hareketinin çağdaş toplumun gelişiminde bir dönüm noktası olduğuna inanmam bu nedenledir."
(Devam edeceğiz.)

İngilizceden (ABD Sürrealist Hareket arşivi)çeviri: Onur Erbaş

Hiç yorum yok: