RUHUN SOKAK GÜRÜLTÜSÜ DÜŞ RİTMİNDE

THE DIN OF STREET SPIRIT SOUNDS IN THE RYTHME OF DREAMS

7 Şubat 2010 Pazar

bizim sürrealizmimiz üstüne..


bizim hiç kravatımız olmadı!

bizim hiç akademik gerçeküstücülüğümüz olmadı, biz sokakta, kaldırım taşlarınının üzerinde hissettik gerçeküstücülüğü.

biz hiç sanat disiplini olamadık, çünkü biz sanatçı değiliz. biz hiç disipliner olamayız, çünkü liberteriz.

biz hiç saygın yazar, düşünür olamadık; çünkü biz her daim serseriydik-serseriyiz. Baudlaire'in 'esrikleşin' nutkundan hiç dönmedik!

biz büyük yapıtlarla yola çıkan büyük yetenekler, hiç olmadık. bir olmanın, biz olmanın büyüsüne inandık, salt rastlantılara sığınarak.

biz hiç laf cambazı, teorisyen, kuram insanı olmadık, yolda olmayı, eylemeyi, deneyimlemeyi seçtik. edebiyete, edebiyattan yakın olduk; hiç sakınmadık sarılmaktan ruhlarımıza.

biz bir sürrealist topluluk olamadık hiç; hiç ciddi toplantımız, oylamamız, karar defterimiz olmadı. ama biz eylem olduk, sokak olduk, tenin tenin değişindeki ürperti, sarhoşluğun bulutu olduk.

biz gelecek, kariyer, kürsü, güç gibi kavramlara itibar etmedik, çocukların, kuşların ve delilerin gözlerindeki ışıltıya inandık hep, yek.

bizim için sürrealizm; insana, topluma, dünyaya, tanrıya karşı büyük bir reddiyedir. ve bunun içinse içsel bir sezgidir, zihinsel bir durumdur,paranormal bir ağdır, bağdır.

ve hala bürokratlar çocukların düşlerinin büyüklüğünden haberdar değil. ve hala pis kokan bir ırkçılık boy veriyor her toprakta. biz bu yüzden, barışa, içi boş sevgi nutuklarına, uzlaşmalara inanmıyoruz.

biz hala kravat takmıyoruz!

S.E.T

Hiç yorum yok: